Büyük Okyanus’un batısında, Guam Adası’nın güneybatısında; $11^o 21’$ kuzey enlemiyle $142^o 12’$ doğu boylamı arasında kalan ve 337 km genişliğinde büyük bir deniz çukuru var. Dünyanın en derin noktası olarak bilinen bu çukura Mariana Çukuru denmekte. Bu çukurun derinliği yaklaşık 11.040 m kadardır. İlk kez 1959’da Rus bilim insanları tarafından yeri belirlenmiştir. 1960’ta ise ABD Donanması’ndan uzmanlar çukura dalış gerçekleştirmişlerdir. En son 25 Mart 2012’de ünlü yönetmen James Cameron kendi tasarımı olan özel denizaltısı ile çukura inebildi. Çukur hakkında çok sayıda söylenti var. Yeryüzünde hiç görülmemiş canlıların yaşadığı söylenmekte ama bunu teyit edecek herhangi bir delil şu ana kadar ortaya çıkmış değil.
Gürkan Özsoy Blog
Tamamen Kişisel
Kürdilihicazkâr makamı şed (yedi) makamlardan biridir ve Kürdi makamı dizisinin yer değiştirmiş bir biçimini temsil eder. İlk olarak Hacı Arif Bey tarafından kullanılmış olup karar notası “rast” (sol) ve dominant notası “do” (do) ile ayırt edilir. Si, Mi ve La için bir Si Bemol eklenmesiyle özellikleri daha da etkilenir. Bu makamın ana perdeleri sırayla aşağıdaki gibi düzenlenmiştir: Rast (Sol), NimZirgüle (La bemol), Kürdi (Si bemol), Çargah (Do), Neva (Re), Nim Hisar (Mi bemol), Acem (Fa diyez) ve Gerdaniye (Sol). Bu makamın melodik seyri genellikle inici bir kalıp üzerinedir. Bu makamda binin üzerinde eser bestelenmiş olması dikkat çekicidir.
İdrak; akıl erdirme, anlama, kavrama, erişme ve ulaşma demektir. Zihinsel işlemlerin en son aşamasıdır. İdrak etmek; bir şeyin nedenleriyle ve sonuçlarıyla özüne erişmek ve ulaşmakla olur. İdrak etmenin ilk aşaması bilmek, ikinci aşaması anlamak ve üçüncü aşaması kavramaktır. Dolayısıyla bilmeksizin ve anlamaksızın idrak gerçekleşmez.
– Prof.Dr.Nihat Kahveci’nin Sistematik Düşünmek adlı eserinden…
Birçok el yazması eserin kapağında ya da ilk sayfasında rastladığımız Ya Kebikeç ifadesi, kitapların böceklerden, güvelerden korunması maksadıyla yazılmış bir nevi kitap tılsımı olarak meşhurdur. Çünkü Kebikeç, kitaplar kurtlanmasın, böcekler ve güveler kitapları kemirmesin diye, kitabın kapağına kondurulan bir çeşit efsundu. Tılsımlı olduğuna inanılan bu ismin, kitapları her tür haşerattan koruyan efsane bir canlı olduğuna inanılırdı. Bu arada Kebikeç, kitap kurtlarının şahıdır. 🙂
Pisagorcular, $x^2=2$ denklemini sağlayan bir rasyonel sayının olmayışını keşfetmeleriyle çok sarsıldılar. Zira bu denklemin kökü sayılan sayı, rasyonel sayı değildi. Pisagorcu öğreti bu şekilde sarsılırken, bizler, G.H.Hardy’nin ifadesiyle, bütün matematikçiler tarafından birinci sınıf kabul edilen oldukça güzel bir teoreme ve ispatına kavuşmuş oluyorduk.
The reigns of two rulers within the Romanov dynasty are particularly notable for transforming Russia into a powerful European state – Peter the Great (1682-1725) and Catherine II (1762-1796). Catherine II completed what Peter started, who primarily aimed to strengthen internal development. Peter, also known as Mad Peter, aspired to turn Russia, a landlocked empire, into a maritime nation, focusing on accessing the Baltic and Black Seas. He believed this sea access crucial for Russia’s empowerment. However, at that time, the Swedish ruled the Baltic Sea, and the Ottoman Empire dominated the Black Sea. Therefore, Peter’s struggle to access the seas mainly involved conflicts with these two powers. Following the Treaty of Karlowitz in 1699, Russia gained the city of Azov on the Black Sea coast but unfortunately had to return it to the Ottoman Empire as per the Treaty of Prut in 1711.