Gürkan Özsoy Blog

Tamamen Kişisel

Torpidolara Aldırmayın. Tam Yol İleri!



Tom Hanks’in Greyhound filmini izlediniz mi? Filmdeki geminin adı “Greyhound” idi. Bu film, C.S. Forester’ın “The Good Shepherd” adlı romanına dayanmakta ve II. Dünya Savaşı sırasında Atlantik’te bir müttefik konvoyunu koruyan bir Amerikan destroyerinin kaptanının hikâyesini anlatmaktadır. Filmdeki geminin adı “Greyhound” olup, hikâye kurgusal olsa da, gerçek tarihi olaylardan ve deneyimlerden esinlenmiştir. Tarihi kaynaklar açısından, II. Dünya Savaşı’nda görev yapan spesifik bir “Greyhound” isimli Amerikan hafif savaş gemisine dair bilgiler, bu geminin kurgusal bir temsil olduğunu gösteriyor. Gerçekte, ABD Donanması kayıtlarında, bu isimde belirgin bir geminin varlığına rastlanmamaktadır.

Peki “Greyhound” filminden neden bahsettim?

greyhound filmi

“Greyhound” filminin girişinde çeşitli konuşmalardan kesitler veriliyor. Bunlardan biri de başlıkta Türkçesini yazdığım, İngilizce aslı 32.ABD Başkanı Franklin Delano Roosevelt’in ağzından duyduğumuz “damn the torpedoes full speed ahead” cümlesi.

Esasen bu cümle Amiral David Glasgow Farragut‘a ait. Farragut, Amerikan İç Savaşı sırasında, özellikle 1862’de New Orleans’ın ele geçirilmesi ve 1864’te Mobile Körfezi Muharebesi’ndeki rolleriyle tanınır. New Orleans’ın ele geçirilmesi, Konfederasyon için büyük bir ekonomik ve stratejik kayıptı ve bu başarı Farragut’un ününü artırdı. Farragut’un en ünlü anı, muhtemelen “Damn the torpedoes, full speed ahead!” komutunu verdiği Mobile Körfezi Muharebesi’ydi. Bu ifade, Farragut’un gemisine ve filosuna, mayınlarla (o dönemde “torpidolar” olarak adlandırılıyordu) dolu sulara rağmen ilerleme emri verirken söylediği cesaret ve kararlılığı simgeleyen ünlü bir sözdür.

Franklin Delano Roosevelt’in, Farragut’un meşhur sözü “Damn the torpedoes, full speed ahead” ifadesini kullandığı 1941 yılına ait konuşması ile II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’ya giden ticaret gemilerinin ABD Donanması tarafından korunacağını ve taşınan malların mutlaka müttefiklere teslim edileceğini beyan etmesi, dönemin önemli bir olayıdır. Roosevelt, bu konuşmayı Pearl Harbor baskınından yaklaşık 1,5 ay önce, 27 Ekim 1941 tarihinde Deniz Kuvvetleri Günü yemeğinde (Navy Day dinner) yapmıştır. O dönemde, Amerika Birleşik Devletleri henüz resmi olarak II. Dünya Savaşı’na girmemiş olmasına rağmen, savaşın etkileri ve Avrupa ile Asya’daki müttefiklerine yardım sağlama konusundaki kararlılığı gösteren bir dönüm noktasıydı.

Roosevelt’in o tarihi konuşmasındaki ilgili kısım şöyle:

Our American merchant ships must be free to carry our American goods into the harbors of our friends.

Our American merchant ships must be protected by our American Navy.

In the light of a good many years of personal experience, I think that it can be said that it can never be doubted that the goods will be delivered by this Nation, whose Navy believes in the tradition of “Damn the torpedoes; full speed ahead!”

Türkçesi:

Amerikan ticaret gemilerimiz, Amerikan mallarını dostlarımızın limanlarına taşımakta özgür olmalıdır.

Amerikan ticaret gemilerimiz Amerikan Donanmamız tarafından korunmalıdır.

Uzun yıllara dayanan kişisel deneyimlerimin ışığında, Donanması “Torpidolara Aldırmayın. Tam Yol İleri!” geleneğine inanan bu Ulus tarafından malların teslim edileceğinden asla şüphe edilemeyeceğini düşünüyorum.

Roosevelt’in bu konuşması, özellikle Atlantik’te, Nazi Almanyası’nın denizaltı saldırılarına karşı müttefik gemilerini koruma kararlılığını ifade ediyordu ve Amerika’nın savaşa daha aktif bir destek rolü üstlenmeye başladığının işaretiydi. Bu dönemde ABD, “Lend-Lease Act” (Yardım Kiralama Yasası) aracılığıyla müttefiklerine askeri ve ekonomik destek sağlıyordu. Ancak Roosevelt’in bu konuşması, Amerikan donanmasının müttefik konvoylarını aktif olarak koruyacağını ve Atlantik’teki Alman tehdidine karşı daha agresif bir tutum alacağını açıkça beyan etmesi açısından önemliydi.

Bu ifade, aynı zamanda Roosevelt’in müttefiklere olan taahhüdünü ve Amerika’nın savaşın dışında kalmaya çalışırken bile demokrasileri destekleme konusundaki kararlılığını vurgulamıştır.